Genel-İş ve Tüm Bel-Sen üyesi emekçilerden 1 Mayıs’a ortak çağrı

İzmir — DİSK/Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube ile Tüm Bel-Sen İzmir 1 No’lu Şube İZSU iş yeri temsilcileri, İZSU ana binası önünde 1 Mayıs’a çağrı açıklaması gerçekleştirdi. “İşte 1 Mayıs alanlardayız”, “Yaşasın sınıf dayanışması”, “Baskılar bizi yıldıramaz” ve “İş, ekmek, özgürlük” sloganlarının atıldığı açıklamada, basın metnini Tüm Bel-Sen İzmir 1 No’lu Şube İZSU İş Yeri Temsilcisi Murat Cevahir okudu.

İşçi ve emekçilerin bu yıl 1 Mayıs’a gittiği koşulları hatırlatarak söze başlayan İZSU İş Yeri Temsilcisi Murat Cevahir, “Ucuz emek sömürüsüne dayanan Erdoğan-Şimşek programı, emekçilere işten atmaları, grev yasaklarını, sendikal hakların engellenmesini, kölelik koşullarında çalışmayı ve yaşamayı dayatıyor. Emekliler, açlık sınırının bile yarısı ücretle, ek iş yaparak yaşam kavgası veriyor. Erdoğan iktidarı, vergi yükü altında ezilen, ücretleri her gün eriyen ve en temel ihtiyaçlarını karşılamak için bankalara borçlanan emekçilere durmadan ‘fedakarlık’ çağrısı yapıyor. En küçük bir memnuniyetsizlik ya da homurtuya ise baskı ve tehditle, sopayla karşılık veriyor” ifadelerini kullandı.

‘Alın terimizi yok sayanlarla kayyım atayanlar aynı sınıfın temsilcileri’

Bu sömürü düzeninin taşıyıcısı tek adam rejiminin faşist bir devlet düzeni kurma yolunda baskı ve yasaklarını artırdığını ifade eden Cevahir, “İşçilerin daha iyi çalışma ve yaşam koşulları için yükselttiği mücadeleyi bastırmaya çalışıyor. Sistem içindeki siyasi rakiplerinin önünü de yargı sopasıyla kesmek istiyor. Seçilmiş belediye başkanlarını görevden alarak, tutuklayarak, kayyım atayarak halkın iradesini ayaklar altına alıyor. Gerçek şudur ki işçinin alın terini yok sayanlarla, seçilmiş sendika temsilcisini tanımayanlarla, işçilerin sendika seçme hakkına engel olanlarla belediyelere kayyım atayanlar aynı sınıfın temsilcileridir. İşçilerin grev hakkının karşısına grev yasaklarıyla çıkanlarla, demokratik protesto hakkını kullanan üniversite öğrencilerini tutuklayanlar aynı iktidar sahipleridir” diye konuştu.

'1 Mayıs gücümüzü birleştireceğimiz gün olacak'

Akabinde İzmir’de sürdürülen mücadeleleri selamlayan Cevahir, “Bizler; AKP iktidarının muhalif belediyelere yönelik uyguladığı ekonomik baskılar sonucunda işçisi ve kamu emekçisi ile aylık ücretlerini zamanında alamayan, sosyal hakları gasbedilen, toplu sözleşme süreçleri tıkanan İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU emekçileriyiz. Yanı başımızda direnen Digel Tekstil işçileri, Kemalpaşa'da grevini sürdüren Temel Conta işçileri, 45 günlük grevle sözleşmelerini kazanan tütün işçileri, grev yasağına karşı kazanan metal işçileri, 3 günlük iş bırakma eylemleri ile rektörü masaya oturtan Dokuz Eylül Üniversitesi işçileri; TÜPRAŞ’ta, Ravago’da, TPI’da, DYO’da sözleşme mücadelesini grev kararlılığıyla sürdüren petrokimya işçileri ile gücümüzü birleştireceğimiz en önemli gün 1 Mayıs olacak” ifadelerini kullandı.

‘Sömürü, baskı ve yasaklara karşı Gündoğdu’ya’

Son olarak 1 Mayıs’ta alanlara çağrıda bulunan Cevahir, “Bu 1 Mayıs’ın, sömürüye, baskıya ve yasaklara karşı alanları dolduran, özgürlükleri için mücadeleyi yükselten üniversiteli ve liseli gençlik ile yoksul halkın, işçi sınıfı ve emekçilerle birleşerek geleceklerini kazanacakları bir 1 Mayıs olması için başta İZSU ve İzmir Büyükşehir Belediyesi emekçileri olmak üzere tüm işçi ve emekçileri insanca yaşam ve çalışma koşulları için; vergide adaletin sağlanması için; sendikal hak ve özgürlüklerimiz için; bağımsız demokratik yargı ve adalet için; söz, basın, seçme seçilme, siyaset ve örgütlenme özgürlüğü için; toplu sözleşmelerimizin önündeki dayatma ve tehditlerin kalkması için; eşit işe eşit ücret için; haksız ve keyfi işten çıkarmalara karşı güvenceli iş için; siyasal iktidarın baskılarına, hukuk tanımazlığa ve irade gasbına karşı hak, hukuk ve adalet için; örgütlü olduğumuz sendikalarla birlikte Gündoğdu Meydanı’na çağırıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

‘Emeğin bayrağının dalgalandığı bir 1 Mayıs olsun’

Basın açıklaması öncesinde konuşan Tüm Bel-Sen İzmir 1 No’lu Şube Yöneticisi ve İZSU çalışanı Salih Deniz Islakoğlu ise bu seneki 1 Mayıs’ın önemine değinirken “Bu sene 1 Mayıs, gençlik kesimlerinin başlattığı ezilen ve yoksul halk kesimlerinin demokrasi mücadelesiyle alanları doldurduğu bir yıl olması dolayısıyla çok daha anlamlı. Bu sene talepleri etrafında birleşen emekçiler hem demokrasi mücadelesini hem emek mücadelesini birlikte verecekler. Biz diyoruz ki bu sene 1 Mayıs, demokrasinin, emeğin bayrağının dalgalandığı bir 1 Mayıs olsun” diye konuştu. (Evrensel)